- açılmak
- açılmak I, 193, 194; II, 71, 122bkz: açl ınmak
Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini. 2009.
Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini. 2009.
açılmak — nsz 1) Açma işi yapılmak veya açma işine konu olmak Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz. Anayasa 2) Renk koyuluğunu yitirmek Perdenin rengi açıldı. 3) Kendine gelmek, biraz iyileşmek, ferahlamak Ateşi düşünce hasta açıldı. 4) e… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bahis açmak (veya açılmak) — belli bir konuda konuşmaya başlamak (başlanılmak) Senden bahis açılmadıkça susmak isterim. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
gedik açılmak — giderilmesi çok güç bir eksiklik veya açık ortaya çıkmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
hava açmak (veya açılmak) — bulutlar dağılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kabak çiçeği gibi açılmak — utangaçlıktan çabucak sıyrılarak aşırı ölçüde serbest davranmak Komşular, kabak çiçeği gibi açıldı, ne malmış meğer diyorlardı. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
bahtı açılmak — talihi dönüp uygun duruma veya arzulanan sonuca gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
imara açılmak — yapılaşma yasağı olan bir yerin üzerine yapı yapılmasına izin vermek Boğaziçi sırtları imara açıldı. A. Boysan … Çağatay Osmanlı Sözlük
zihni açılmak — kavrayışı, anlayışı çoğalmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çenesi açılmak — durmadan konuşmak, gevezelik etmek Sabahtan akşama kadar uyukluyorsun, gece olunca çenen açılıyor. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
şöhret kapısı açılmak — meşhur olmaya başlamak Konser gezileri bizim üstada şöhret kapılarını ardına kadar açtı. N. Nadi … Çağatay Osmanlı Sözlük